Bundan yaklasik 15 yil once birgun Taksim'den yurumeye baslayip, Sisli, Mecidiyekoy, Zincirlikuyu, Besiktas rotasini takip ederek tekrar Taksim'e ulasip dunyanin yuvarlak oldugunu kanitlamaya calismistim. Tabii o zamanlar google maps denilen teknoloji olmadigindan ne kadar yol yurudugumu 2 dakika oncesine kadar bilmiyordum. 10 kilometreymis.
Aradan gecen yillarda amacsizca, kuzeyden guneye, oradan buraya yurumeye devam ettim. Gecenlerde Ayla bu yurume isinin aslinda bir hobi oldugunu ve insanlarin basi sonu belli yuruyusler yaptiklarini ogrenmis biryerlerden; hatta biz de deneyelim eksik kalmayalim diye bir yuruyus parkuruna gitmek icin tren bileti almis. Ben de cevaplamakta en zorlandigim sorulardan biri olan "Hobileriniz nelerdir?" sorusuna yanit olur diye peki dedim.
Bir Cumartesi sabahi trene atlayip Ingiltere'nin Sussex yoresinde Seaford adi verilen kasabaya gittik. Bir onceki gun 20 derece olan sicaklik 10 dereceye dusmus, yagmur yagti yagacak, tren istasyonundan yuruyuse baslayacagimiz yere geldigimizde onumuzde soyle bir goruntu vardi.
Burasi meshur Seven Sisters Falezleri
Yolun ilk kisminda yagmur altinda hafiften islandik ancak BBC'den aldigimiz tiyo sayesinde tam zamaninda kendimizi kapali bir yere attik ve buyuk yagmurdan kurtulduk.
Sonra inise gectik,

Yolda ilerlerken, butun oksijeni bacaklara pompaladigimizdan, oksijensiz kalan beyin yuzunden soyle seyler de yaptik
Ertesi gun kendimize baska bir parkur ararken, yurudugumuz parkurun 20 kilometre ve 10 uzerinden 10 zorluk derecesinde oldugunu gorunce daha bir gurur duyduk kendimizle.
3 yorum:
Sayin E.A. maceralarinizi severek ve ozenerek takip ediyorum
çok güzeel !! <3
Yorum Gönder