7 Mayıs 2008 Çarşamba

Bugün ne yaptım?
Berlin'e gittim (1).

Geçen hafta Bruksel'de 1 Mayıs sebebiyle 2 gün tatildi, haftasonuyla birleşince de 4 günlük bir tatilimiz oldu. Bu fırsatı kaçırmayalım dedik, Londra'dan da sevgili arkadaşımız Meftun da bize katıldı, hep birlikte Berlin'e gittik. Sabah 7.30 da arabayla yola çıktık. Öğlen 1.30 gibi Hannavor'a ulaştık. Biraz şehir merkezini dolaştıktan sonra öğle yemeği yedik ve 3.30 da tekrar yola kayulduk. Berlin'e vardığımızda saat 5.40 civarıydı. Bir başka sevgili arkadaşımız olan Valen bize sadece evini açmakla kalmayıp nefis bir akşam yemeği de hazırlamış. Yemekten sonra, hiç vakit kaybetmeden, turistik gezimize akşamları da açık olan Parlamento (Reichstag) binasının çatısına çıkıp Berlin'nin gece görünümünü izleyerek başladık.
Genel olarak 4 günlük gezimizi en iyi şekilde değerlendirmeye çalıştık ve epeyce de koşturduk diyebilirim. Gezip gördüğümüz yerleri en kolay şekilde Berlin'in tarihsel ve modern yüzü olarak ikiye ayırarak anlatabilirim herhalde diye düşünüyorum.

1.Bölüm: Tarihsel yüzü
Potsdam: Coğrafi olarak batıda yer alsada soğuk savaş döneminde siyasi olarak Doğu Almanya sınırlarında kalmış, sarayları ve parklarıyla bugün Unesco Dünya Mirası listesinde yer alan görülmeye değer güzel şehir. Her ne kadar bazı kısımlarında sovyet yönetimi sırasında yapılan büyük soğuk binalar yer alsada ve bence bu binalar estetik açıdan pek güzel olmasada gene de şehirdeki kültürel değişimi görmek ve anlamak için büyük bir öneme sahip.
Checkpoint Charlie: Soğuk savaş döneminde Doğu Berlin ve Batı Berlin arasında geçiş noktalarından biri. Duvarın yıkılmasıyla birlikte burası turistik bir yer haline dönüştürülmüş. Fiziki olarak duvardan ve kontrol noktasından herhangi bir iz kalmamış olsada turistik amaçlı pasaport kontrol merkezi kurulmuş. İsterseniz pasaportunuza Doğu Berlin mührü vurdurabiliyorsunuz. Aynı zamanda açık hava müzesi diyebilirim buraya. Doğudan batıya kaçmaya çalışan insanların öykülerini de bulabilirsiniz.
Berlin Wall: Bugün çok renkli bir görümüm kazanmış olan Berlin duvarının bir kısmını görmek mümkün.

Unter den Linden: Berlin'e girip baktığınız da tarihsel geçmişinden izler yakalamak çok da mümkün değil çünkü 2.Dünya Şavaşı sonrasında çok ciddi hasar olan şehir, tarihsel dokusunu da kaybetmiş. Eski binaların yerini artık modern yapılar almış. Under den Linden Berlin'in önemli tarihsel ve kültürel noktalarından biri aynı zaman da turistik yerlerin bir çoğu da bu bulvarın etrafında yer alıyor.
Brandenburg Tor (Şehir Kapısı): Unter den Linden bulvarının hemen başlangıcınde ya da sonunda Berlin'in sembolü ve 2. Dünya Savaşında hasar görmemiş nadir yapılardan biri olan şehir kapısı yer alıyor.
Gendarmenmark: Bence Berlin'deki en güzel meydanlardan biri. 2. Dünya Savaşı sırasında hasar almış ama daha sonra tekrar restore edilmiş. Meydan Alman ve Fransız (Deutscher Dom & Franzosischer Dom) olmak üzere iki büyük Katedral'dan oluşuyor.
Holocaust Memorial :

Pergamon Müzesi: Bergama Tapınağın ve Babil'deki İstar kapısının yer aldığı Arkeoloji müzesi

2.Bölüm:Modern Yüzü:
Potsdamer Platz: Modern binaların ve İş merkezlerin yoğunlukta olduğu meydan.
Friedrichstraße: Berlin'deki en büyük alış-veriş caddelerinden biri.
Kurfuerstendamm: Berlin'in doğu ve batı olarak ayrıldı dönemde Batı Berlin sınırları içinde kalan bu yer o dönemin en önemli ticaret merkezlerimden biriymiş. Simdilerde de hala Berlin'in önemli ve hareketli alış-veriş merkezlerinden biri.

1 yorum:

Sweety dedi ki...

ya bir Berlin merak edeni olarak okuyunca dahada bir meraklandim. en kisa zamanda ryn air vasitasiyla ucus ayarlasam sahane olur ya :D